Sona Abbasalikızı:Bazı kelimelerin etimolojik-dil aşaması
Bazı kelimelerin etimolojik-dil aşaması
Anahtar Kelimeler:
Bilim, isim, etnik isim, öz, anlam, sınıflandırma, tarih, yer-ülke, isim
Bilimsel kaynaklardan toponimlerin coğrafi isimlerin etimolojisinin dilsel aşaması olduğunu biliyoruz. Bu aşamada topanonim sistemi çözmek ve tarihsel-etnolojik kelimelerin kategorisini belirlemek topanonimliğin başlıca hedeflerinden biridir. Kelimelerin etimolojik sınıflandırılmasını gerçekleştirmek için, kadim toponimleri, semantik-etnotopanimik stilleri, hece ve diyalektik durumları adım adım sınıflandırmaya kesinlikle dahil etmeliyiz. Bu, ait olduğumuz tarihi netleştirmek, geçmişimizi bilmek açısından çok önemlidir. Bu toponimler aynı zamanda Azerbaycan'ın en eski insanların, büyük babalarımızın - atalarımızın yaşadığı topraklar olduğunu kanıtlıyor.
Yer yer isimler tarihi bir misyon oluşturur. Bilim yüzyıllardır bu misyonu gerekli öze uygun olarak araştırıyor, hangi kelimenin ne anlama geldiğini dürüstçe gözlemliyor. Örneğin, Batı Azerbaycan'da yer isimlerinin topanimik özelliği, özü ve gerçekliği hakkında ne zamandır çeşitli görüşler dile getiriliyor. Elbette toponomi yüzde yüz doğru bir çalışma değildir; tahminlerin, subjektif zeminlerin daha geniş bir anlam için tuttuğu yerde. Ancak her durumda kelimelerin taşıdığı yere, hatta nesnelerin isimlerine göre bir durumun yaratılması, tarihsel sürecin inandırıcı bir bakışını sergiliyor. Bu makalede ayrıca Batı Azerbaycan'da yerlerin, nesnelerin, hatta insan isimlerinin doğru-yaklaşık açılmalarına dikkat etmeyi ve bilimsel tutuma dayanan tarihi kaynakların kıymetini bilmeyi amaçlıyoruz. Bunun için birkaç kelime açalım. Örneğin, "Çambarak". "Ardanca"nın kökeni, etimolojik özelliği ve etnomisi ve diğer birkaç kelime hakkında fikir alışverişinde bulunalım:
"Çambarak" sözcüğü, tipik stiliyle birçok etimolojik sistem oluşturur. Kelimeyi hece - çam - yön, anlam, öz + toplam - çoğul, birkaç kişi + doğurganlık - barak -daxma, koma şeklinde fark edersek ev anlamında ortaya çıkar. Çambarak sözcüğü aslında çoğunluğun (kitlelerin, büyük mahallelerin) yaşadığı yere anlam katabilir.
"Ardanca" kelimesinin özünde (hecelere göre) ar+tan+iş (iş) vardır. Ar - haysiyet demek, ufuktan, kızıllık veren geniş viraj demek, hafif iş kısmı emek ve çalışkanlık anlayışıdır. Bu söz aynı zamanda insanımızın faydalı, semavi sisteminin, bilhassa Allah ile güvenilir irtibatının ve işbirliğinin özünü veriyor.
Küçük Kafkas dağ sırasının eteklerinde Göyça gölünün kuzey kıyısında yer alan Chambarak bölgesinin büyük ve antik köylerinden biri olduğunu biliyoruz. Yukarıdaki anlayışa göre öyle bir sınıflandırmaya gelebiliriz ki, bu köy (mahallenin) insanları haysiyetleriyle hep dikkat çekmiş, kalplerinde Allah korkusu eksik olmamış ve çalışkanlığa bağımlı olmuşlardır.
Ardanış köyü, Cil ve Şorja köyleriyle sınırdır. Bu köylerin adlarındaki etimolojik tarz da bizim için ilginç. Takılmak-takılmak mantıklı olabilir. Üstündeki bu ismi bilen sakinler gerçekten sahada çalışıyor ama çoğu insanın çilleri var.
Bu kelimenin bir şekli "Cilkandi"dir. "Çil"in top adını "yerini kaplayan süpürge otu" anlamında kullanan yozlaşmışlarda var. Deri aslında sert bir bitkidir elekle bile kesmek zor Bu bitki sıkı çalışma gerektiriyor. Türünün tek örneği, köyün etnonimik özelliğine uyuyor.
"Şorca" kelimesinin etnik adı da aynı amaçla aşılanmıştır. Shor+ca(ça) beyni, bu kelime kendini shor-ekşi anlamında gösterir. Toprağın da bir şoran olması adaya göre sözün ilmi özünü açıyor.
Şorca kelimesinin aşiret ismiyle alakalı olduğunu iddia edenler az değil.
Batı Azerbaycan'da "Tokluca", "Gara Guzeyadlı" dağı, "Zod" dağı vs.yız. Bilimsel sınıflandırmayla bu tür kelimelerin top isimsiz anlamını takdir ediyoruz. Bu makale şu ana kadar konunun girişini etkiliyor. Bir sonraki bilimsel incelemede kelimelerin daha geniş bir sınıflandırılmasını alacak, her kelimeye çeşitli açıdan yaklaşacağız.
Kaynak : Sosyal ağlar
Hiç yorum yok:
saygı ve iyi nıyetli açıklama niteliği taşımayan yorumlar yayınlanmıyacak tır