Buz İçinde Korunarak Günümüze Kadar Ulaşmış 5 Garip Kalıntı
Yıllardır yapılan araştırmalar ya da tesadüfler sonucunda buzda donmuş canlıların kalıntılarını keşfediyoruz. Soğuk ortam organizmanın bütünlüğünü koruması için en ideal yeri sağladığından, bu kalıntıların bozulma seviyesi de diğerlerine göre düşük oluyor.
Eğer ölümünüzden sonra doğrudan dondurulur, yüzyıllar boyu o şekilde beklerseniz muhtemelen çok bozulmaya uğramayacaksınız. Bilim insanları, buzullarda yapılan arkeolojik çalışmalarda toprakla değil, buzlarla uğraşıyorlar. Bu fedakarlığın geri dönüşü ise neredeyse hiç bozulmamış canlı kalıntılarını keşfetmek oluyor.
Sizin için uzun süreler boyunca buzda kalmış ve keşfedildiklerinde bir şekilde dünya gündemine oturmuş canlıları derledik. Bu canlılar yaşadıkları döneme ilişkin fazlasıyla ipucu vererek bilime da katkı sağladılar.
1. Buz Adam Ötzi:
1991 yılında, Avusturya’nın sınırları içerisinde bulunan Alpler’in eteklerindeki Ötztal Vadisi’inde bulunan Ötzi, dünyanın en çarpıcı doğal mumyası. Bulunduğunda cesedin vücut sıvılarının büyük çoğunluğu buharlaşmış, ancak mükemmel şekilde korunmuş durumdaydı. 1.54 metre uzunluğunda olan Ötzi, toplam 13 kilogram ağırlığında. Yaşı ise 5300 idi
2. Ukok Prensesi:
1993 yılında Sibirya’da keşfedilen bu mumyanın dövmeleri, modern zaman dövmelerine çok benziyordu. 25 yaşında donarak ölen bir prenses olduğu keşfedilen kadın, çevresindeki 6 atla birlikte donmuştu. Ayrıca bölgede atlar için besinle birlikte, koyun etinden yemek, altın, bronz, ahşap ve keçeden yapılmış süs eşyaları da vardı. Prensesin yaşı 2500 idi.
3. Yukagir Bizonu:
Bizonların 4 ayak üzerindeki boyları 2 metreyi aşıyordu, dışarıya doğru açılan dev kıvrımlı boynuzları vardı. Bu bizon ize Yukagir kabilesinin üyeleri tarafından mumyalandı. 2010 yılında bulunduğunda ölümünün ve insanlar tarafından mumyalanmasının üzerinden yaklaşık 10 bin 500 yıl geçmişti. Yaşarken 500 ila 600 kilogramdı. Rusya’nın Yakutsk bölgesinde bulunduğu için bu türün Amerika kıtasına geçiş yaptığına dair önemli kanıtlar sunabilirdi.
4. Kolyma Woolly Gergedanı:
Bu gergedanın günümüzdekilerden farkı yünlü olması. Geçmişte Anadolu’nun da içinde bulunduğu Avrasya bölgesinde yaygın şekilde bulunduğu söyleniyor. Bu gergedan ise 2007 yılında Rusya’nın Yakutistan bölgesindeki bir altın madeninde madenciler tarafından donmuş toprak içinde keşfedildi. Yaşı ise 39 bin yıla denk geliyor.
5. Selerikan Midillisi:
Bir önceki Woolly gergedanının keşfinden önce, madencilerin keşfettikleri bir diğer canlı ise bu midilliydi. 1968 yılında keşfedilen bu garip at türünün genç üyesinin başı hariç vücudunun büyük kısmı kurtarıldı. Bu türün torunları şimdilerde sadece Moğolistan bölgesinde bulunabiliyorlar.
Hiç yorum yok:
saygı ve iyi nıyetli açıklama niteliği taşımayan yorumlar yayınlanmıyacak tır