Zakir KAYA : Bİ ÇARE OLMAK "ÇARESİZLİK".


 Çaresizlik, olumlu bir çözüme sahip olmama duygusudur. Mevcut koşullar karşısında çözümsüzlük hissidir. Çıkış yolu bulamama, aciz kalma, yetkin olamama durumudur. Çoğu zaman bu hisse kapılır ve kendimizi güçsüz hissederiz. Umutsuzluk benzeri bir histir. Umut beklentilerle ilgiliyken, çaresizlik bıkkınlık ve vazgeçmişlikle ilgilidir. Hepimiz birçok kez çaresiz kalmışızdır. En azından bebeklik evresinde çözüme ulaşamayınca ağladığımız düşünülünce, bu duygunun müptelası olduğumuz söylenebilir.
çaresizlik nedirHer sorunun bir çaresi olduğu gibi, bir sorunun farklı çareleri ve farklı çarelerin de benzer uygulama alanları olabilir. Çaresizliğin sebebi nedir? Büyük olasılıkla kendimize güvenmeyişimizdir. Çare dediğin nedir? Zaten hayat deneme- yanılma üzerine kuruluyken çaresiz hissetmenin anlamı nedir? Bütün tecrübeler hataya dayanır. Aslolan hatadır, yanlışlardan doğruları türetiriz. Temeller her zaman varsayım ve yanılgılar ile kurulmuştur
Çare bulmak kimin işidir? Bir çareyi kime danışırız? Konu hakkında tecrübesi, bilgisi olanların çare bulacağını düşünürüz. Bilgi, kabul eden insanlardan bağımsız biçimde var değildir. İlaç ve çare de onu kullanacak olandan bağımsız olamaz. Çare insanın kendisinde gizlidir ve kabullerden oluşan tecrübelerden destek alır. Çözüm üretirken hata yapmaktan korksak da, çözümün doğal bir sonucu hatadır. 
Şöyle düşünelim: Hayattaki herhangi bir sorunun çözümü nasıl üretilmiştir? Herhangi bir konuda yapılması gerekenler nasıl kararlaştırılmıştır? Elbette, öncelikle yüzlerce kez hata yapılmıştır. Halen de hatalar yapılarak hayata farklı çözümler üretilir. Milyarlarca, trilyonlarca hata her gün çözüm üretmek için yapılır. Bu kadar farklı insanın ve düşüncenin bulunması da farklı çareler üretmektir. Neredeyse zıt fikirlerin aynı zamanda barınması, ters anlayışlar oluşabilmesi buna bağlıdır. Kısacası neden çaresiz olacakmışız ki? Çare zaten bir denemeden ibarettir. Yalnızca şanslı bir denemedir ki duruma en uygunudur.
Ancak her zamana daha uygun bir yaşantı, her zaman daha doğru bir anlayış olabilir. Farklı deneme ve yanılma evrelerinin birleşimi olan hayat kesin bir çareye sahip değildir. Bu nedenle başarısızlık olarak gördüğümüz de farklı bir tarzda başarı olarak değerlendirilebilir. Çaresiz kalmak da bizim kişisel kuruntumuz haline gelmektedir. Herhangi bir yol bizim hayatın temel niteliği olan deneme ve yanılma içerir. Her zaman uygulanan, kesin kurallar bile bazen aynı sonuçları vermeyebilir. Her şey zamanla değişmiş, farklı uygulamalar edinmiştir.
Çare öznel bir tepkidir. En büyük kesinlikler bile zamanla aşınır. Dolayısı ile kendi çaremizi üretmek, kendimize uygun olanını başarabilmek gerekir. Hiçbir şey kendi başına var değildir. Büyük hayat bütününün birer parçası olarak bireyler onun etken kısımlarıdır. Çare bizdedir. Yeter ki, çaresiz olduğumuza inanmayalım. 

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK

Öğrenilmiş çaresizlik; zihnin ortaya çıkarabileceği tüm davranışların sonuç üzerinde hiçbir olumlu değişikliğe etkisinin olmayacağının, ne yapılırsa yapılsın olumsuz durumun olumlu hale döndürülemeyeceğinin öğrenilmesidir.
Öğrenilmiş çaresizlik kavramı ilk olarak Pennsylvania Üniversitesinde hayvanlarla yapılan öğrenme araştırmalarıyla tanımlanmıştır. Seligman ve Maier (1967) üçlü deney deseni içinde köpeklerle yaptıkları çalışmada üç farklı köpek grubunu, birinci grup kaçma, ikinci grup bağlı (çaresiz) ve üçüncü grup kontrol grubu olmak üzere deneysel işleme tabi tutmuşlardır. Bu deney iki aşamadan oluşmuştur. İlk aşamada birinci gruptaki köpeklere bir kutu içinde kaçabilecekleri elektrik şoku verilmiş, kutu içindeki bir pedala bastıklarında elektrik şoku kesilmiştir. Bu gruptaki köpeklere şokun geleceğini önceden belirten herhangi bir ayırt edici uyarıcı verilmeksizin 64 şok verilmiş ve köpekler bir kaç tekrardan sonra şoku durdurmayı öğrenmişlerdir.
Deneye katılan ikinci gruptaki köpeklere ise birinci gruptaki köpeklerle aynı özellik ve sayıda şok verilmiş, ancak, deney ortamı bu gruptaki köpeklerin elektrik şokunu kesemeyeceği biçimde düzenlenmiştir. Deneye katılan üçüncü grup köpeklere deneyin birinci aşamasında hiç bir işlem uygulanmamıştır. Deneyin ikinci aşamasında, üç gruptaki köpekler kaçma-kaçınma eğitimine tabi tutulmuşlardır. İki bölmeli bir kutuya konulan köpeklere elektrik şokundan bir dakika önce ayırt edici uyarıcı olarak ışık verilmekte ve kutunun elektrik şoku olan bölümünden güvenli bölümüne geçen köpekler şoktan kurtulmaktadır.
Kaçma ve kontrol gruplarının aksine, çaresizlik grubundaki köpeklerin çaresizlik davranışı geliştirdiği gözlenmiştir. Bu gruptaki köpekler elektrik şokundan kaçmak için çok az çaba göstermişler, bu durum güdülenmedeki eksiklik  olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca bu gruptaki köpekler şoku kesmek için herhangi bir başarılı davranış gösterememişler ve kutu içinde yatarak şokun gelmesini beklemişlerdir. Bunlar da bilişsel eksiklik ve duygusal eksiklik olarak tanımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

saygı ve iyi nıyetli açıklama niteliği taşımayan yorumlar yayınlanmıyacak tır

YENİ GÖNDERİ

recentposts1

POPÜLER GÖNDERİLER