HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş: Mevzu hendek, barikat mevzusu değil
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Böyle hendek, çukur diyerek küçümsemeye çalışanlar da dönüp tarihe baksınlar. Mevzu hendek, barikat mevzusu değildir. Yüzde 50 oy almış bir hükümetsiniz daha Kürt sorunuyla ilgili elinizde ne yapacağınıza dair tek bir proje yok" dedi.
Demirtaş, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, HDP'nin hem parti programında hem seçim beyannamesinde hem de parlamentoda Türkiye'de yönetim modelinin ne olması gerektiğini açıkça ifade ettiğini belirterek, bunun da öz yönetim olduğunu söyledi.
"Putin'e bir iki gün meydan okuyup sonra süt dökmüş kediye dönen, Musul'a askergönderdikten sonra bir iki gün dünyaya meydan okuyup sonra pısırık pısırık askerlerini geri çeken, İsrail'e One Minute diyerek 20 milyon dolara anlaşan Cumhurbaşkanı veBaşbakan, sıra Kürt halkına gelince mi kabadayı kesiliyorsunuz? Cizre'de 20 PKK'lı var diye 6 general, 36 albay, 10 bin askerle oraya operasyon yapmak mı kahramanlık" ifadelerini kullanan Demirtaş, operasyon yapılan her yerde korku ve panik havası değil coşkunun hakim olduğunu ileri sürdü.
Halkın kendi topraklarında özgürce yaşamak istediğini ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evleri, camileri tankla havaya uçuruyorsunuz, yetmiyor sizin kanallarınızda buradakiler 'cami yaktı' diyorsunuz. Türkiye'nin yarısı size inanıyor olabilir. Çalsanız da hırsızlık yapsanız da Türkiye'nin yarısı arkanızda olabilir. Peki diğer yarısı, burada yaşayan insanlar? Bu halk, tarihin tekerrür etmesine fırsat vermeyecektir. Bu direniş kazanacaktır. Böyle hendek, çukur diyerek küçümsemeye çalışanlar da dönüp tarihe baksınlar. Mevzu hendek, barikat mevzusu değildir. Yüzde 50 oy almış bir hükümetsiniz daha Kürt sorunuyla ilgili elinizde ne yapacağınıza dair tek bir proje yok. Halkımız sıkıntı çekiyor, farkındayız. İnsanlar bu zulüm nedeniyle göç ediyor. Kurşunlu Camisi'ni yakanlar devletin görevlileridir. Halkımız bunun farkında."
Demirtaş, siyasetçiler olarak çözüm yollarını tartıştıklarını, 26-27 Aralık'ta Diyarbakır'da DTK'nın Kongresi'ne geniş bir şekilde katılacaklarını ifade ederek, "Öz yönetim ve özerkliğin inşası, sürecin siyasi zeminde daha güçlü bir şekilde ilerletilmesi için tartışacağız" diye konuştu.
Kongrede önemli kararlar alarak, bu kararları hayata geçireceklerini anlatan Demirtaş, "Bize böyle tankın namlusunu gösterip geri adım attıracaklarını zannediyorlarsa kusura bakmasınlar ama biz ölüm korkusunu çoktan aştık. Sokağa çıkma yasakları kalkacak, infazlar duracak, özerkliğin müzakere edildiği, üçüncü gözlemci gözün masada olduğu, Dolmabahçe mutabakatı üzerine tartışmanın başlayacağı sağlıklı bir müzakereye dönülecek. Bizim istediğimiz bu" şeklinde konuştu.
"Gazetelerine bir bakın. Büyük temizlik operasyonuymuş. Silip süpürme operasyonuymuş. Siz kimsiniz ya? Kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz. Başka da bir şeyi temizleyemezsiniz" ifadelerini kullanan Demirtaş, haklı olduklarını, taleplerinin meşru olduğunu iddia etti.
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Geri adım atmak bu tarihi dönemin onuruna yakışmaz. Kimsenin malını çalmadık, toprağını işgal etmedik, gasbetmedik, kimsenin köyünü yakıp, yıkmadık, kimsenin dilini yasaklamadık. Biz kendi topraklarımızda onurlu bir halk olarak yaşamak istiyoruz. Bu da bizim hakkımızdır. Bu direnişi ortaya koyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Çok görkemli, onurlu bir duruştur."
Hükümetin yaptığı hiçbir şeyin hukuki dayanağının bulunmadığını, sokağa çıkma yasaklarının kanuni olmadığını ileri süren Demirtaş, valilerin bu kararı alamayacağını savundu.
"Putin'e bir iki gün meydan okuyup sonra süt dökmüş kediye dönen, Musul'a askergönderdikten sonra bir iki gün dünyaya meydan okuyup sonra pısırık pısırık askerlerini geri çeken, İsrail'e One Minute diyerek 20 milyon dolara anlaşan Cumhurbaşkanı veBaşbakan, sıra Kürt halkına gelince mi kabadayı kesiliyorsunuz? Cizre'de 20 PKK'lı var diye 6 general, 36 albay, 10 bin askerle oraya operasyon yapmak mı kahramanlık" ifadelerini kullanan Demirtaş, operasyon yapılan her yerde korku ve panik havası değil coşkunun hakim olduğunu ileri sürdü.
Halkın kendi topraklarında özgürce yaşamak istediğini ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evleri, camileri tankla havaya uçuruyorsunuz, yetmiyor sizin kanallarınızda buradakiler 'cami yaktı' diyorsunuz. Türkiye'nin yarısı size inanıyor olabilir. Çalsanız da hırsızlık yapsanız da Türkiye'nin yarısı arkanızda olabilir. Peki diğer yarısı, burada yaşayan insanlar? Bu halk, tarihin tekerrür etmesine fırsat vermeyecektir. Bu direniş kazanacaktır. Böyle hendek, çukur diyerek küçümsemeye çalışanlar da dönüp tarihe baksınlar. Mevzu hendek, barikat mevzusu değildir. Yüzde 50 oy almış bir hükümetsiniz daha Kürt sorunuyla ilgili elinizde ne yapacağınıza dair tek bir proje yok. Halkımız sıkıntı çekiyor, farkındayız. İnsanlar bu zulüm nedeniyle göç ediyor. Kurşunlu Camisi'ni yakanlar devletin görevlileridir. Halkımız bunun farkında."
Demirtaş, siyasetçiler olarak çözüm yollarını tartıştıklarını, 26-27 Aralık'ta Diyarbakır'da DTK'nın Kongresi'ne geniş bir şekilde katılacaklarını ifade ederek, "Öz yönetim ve özerkliğin inşası, sürecin siyasi zeminde daha güçlü bir şekilde ilerletilmesi için tartışacağız" diye konuştu.
Kongrede önemli kararlar alarak, bu kararları hayata geçireceklerini anlatan Demirtaş, "Bize böyle tankın namlusunu gösterip geri adım attıracaklarını zannediyorlarsa kusura bakmasınlar ama biz ölüm korkusunu çoktan aştık. Sokağa çıkma yasakları kalkacak, infazlar duracak, özerkliğin müzakere edildiği, üçüncü gözlemci gözün masada olduğu, Dolmabahçe mutabakatı üzerine tartışmanın başlayacağı sağlıklı bir müzakereye dönülecek. Bizim istediğimiz bu" şeklinde konuştu.
"Gazetelerine bir bakın. Büyük temizlik operasyonuymuş. Silip süpürme operasyonuymuş. Siz kimsiniz ya? Kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz. Başka da bir şeyi temizleyemezsiniz" ifadelerini kullanan Demirtaş, haklı olduklarını, taleplerinin meşru olduğunu iddia etti.
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Geri adım atmak bu tarihi dönemin onuruna yakışmaz. Kimsenin malını çalmadık, toprağını işgal etmedik, gasbetmedik, kimsenin köyünü yakıp, yıkmadık, kimsenin dilini yasaklamadık. Biz kendi topraklarımızda onurlu bir halk olarak yaşamak istiyoruz. Bu da bizim hakkımızdır. Bu direnişi ortaya koyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Çok görkemli, onurlu bir duruştur."
Hükümetin yaptığı hiçbir şeyin hukuki dayanağının bulunmadığını, sokağa çıkma yasaklarının kanuni olmadığını ileri süren Demirtaş, valilerin bu kararı alamayacağını savundu.
Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
"Kanun tanımayan bir devlete karşı ne yapacak bu halk peki? Kanun dışı davranan devletin kendisi. Savcıya mı şikayet edecekler? Savcılar içerde. Basın açıklaması mı yapacaklar ki yazan çizen basın mensuplarını tutukluyorlar. Gençler hendek kazıyormuş, halk barikat kuruyormuş. Başka bir yol gösterin, onu yapsınlar. Nereye şikayet etsinler? Herkes bu mücadelede yapabileceği, durabileceği yerde katkı sunsun. Hiçbir şey yapamıyorsanız dua edin. Direnen gençlerimiz için dua edin, 5 vakit namaz kılın. Hiç değilse tarihe, 'şereflilerin yanında, direnenlerin yanındaydım' diye not düşün."
Bir gazetecinin "HDP'nin sine-i millete dönme kararı var mı" sorusuna Demirtaş, "Gündemimizde yok. Biz zaten sine-i milletteyiz. Bütün vekillerimiz milletin tam da sinesinde direniyor. Meclis'ten çekilme gibi bir tartışma gündemimiz yok" dedi.
Toplantıya, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sözcüsü ve HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, DTK Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak da katıldı.
"Kanun tanımayan bir devlete karşı ne yapacak bu halk peki? Kanun dışı davranan devletin kendisi. Savcıya mı şikayet edecekler? Savcılar içerde. Basın açıklaması mı yapacaklar ki yazan çizen basın mensuplarını tutukluyorlar. Gençler hendek kazıyormuş, halk barikat kuruyormuş. Başka bir yol gösterin, onu yapsınlar. Nereye şikayet etsinler? Herkes bu mücadelede yapabileceği, durabileceği yerde katkı sunsun. Hiçbir şey yapamıyorsanız dua edin. Direnen gençlerimiz için dua edin, 5 vakit namaz kılın. Hiç değilse tarihe, 'şereflilerin yanında, direnenlerin yanındaydım' diye not düşün."
Bir gazetecinin "HDP'nin sine-i millete dönme kararı var mı" sorusuna Demirtaş, "Gündemimizde yok. Biz zaten sine-i milletteyiz. Bütün vekillerimiz milletin tam da sinesinde direniyor. Meclis'ten çekilme gibi bir tartışma gündemimiz yok" dedi.
Toplantıya, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sözcüsü ve HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, DTK Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak da katıldı.
Hiç yorum yok:
saygı ve iyi nıyetli açıklama niteliği taşımayan yorumlar yayınlanmıyacak tır