ERGENEKON VE GÜÇ KAVGASI.OYUN İÇİNDE OYUN HİÇ BİTMEDİ.

ERGENEKON VE GÜÇ KAVGASI.OYUN İÇİNDE OYUN HİÇ BİTMEDİ.

by feyziisbasaran

1)6 yıldır süren Erkenekon davası sonuçlandı (5 Ağustos 2013) Bu dava çok karmaşık ve tartışmalı bir dava olarak tarihe geçecek.Bu davanın sonuçlarının bu kadar tartışılmasının nedeni,özel yetkili savcılar,hakimler,mahkemeler,gizli tanıklar,neyin delil kabul edilip edilmemesi,hukuk dışı elde edilen bilgi ve belgeler,dijital belgeler üzerinde tahrifat iddiaları vs.

2) Türkiye’de 1993-2001 arası fırtınalı geçti.Bu 8 yıl içinde yapılan katliamlar,faili meçhuller,korkular had safhadaydı.Özal vefat etmiş,Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı,Tansu Çiller Başbakan.Doğan Güreş Genel Kurmay Başkanı,Mehmet Ağar Emniyet Genel müdürü.

3) Tansu çiller aynen bugün olduğu gibi polis gücünü arkasına almış.Mehmet Ağar ve Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş’i arkasına almış Baş Komutan gibi. (veya Mehmet Ağar Ve Doğan Güreş Çiller’i önüne almış)

4) Doğan Güreş “Tansu hanım tak diye söyler şak diye yapıyorum sözü unutulmaz.12 Eylül darbesinden beri çok Genel Kurmay Başkanı gördüm.Doğan Güreş kadar zayıfını hiç görmedim.Mehmet Ağar şüphesiz zeki biri,polis teşkilatının içinden gelmiş ve her görevde bulunan biri.Mehmet Ağar için Tansu Çiller ve Doğan Güreşi kontrol etmek çok zor değildi.Ağar’ın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile arası zaten çok iyiydi.Ağar Güney Doğu’daki aşiret reisleri ile Doğan Güreş’i bir araya getirdi.Genel Kurmay’da toplantılar yapılıyordu.Aşiret reisleri artık Emniyet ve Genel Kurmay ile Devletin gücünün bir parçasıydı.

5)”Öldürüleceklerin listesi Başbakan Tansu Çillerin elinde ” haberi yayılmış ve insanlar bir bir öldürülüyordu.Doğu Güney Doğu’da köyler yakılıp yıkılıyor.Terörle mücadalede sınır tanınmıyordu.Istanbul’un ortadında İş adamları,Mit elemanları öldürülüyor.Sakarya-Akyazı ölüm üçgeni olmuştu.Otoban kenarlarında öldürülmüş insanlar bulunuyordu.Tansu Çiller’in meşhur seçim propagandası fotoğrafı, başı dik işaret parmağı ile “Haydi Türkiyem ileriiii”

6) Bu durum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e sorulduğunda Demirel “Devlet zaman zaman rutinin dışına çıkar” Yani olanları onaylıyordu.Bir taraftan da elinden alınmış partisini (DYP) Tansu Çiller’den nasıl geri alabilirim hesapları içindeydi.

7) Böyle bir felaket gidişatla seçime gidildi.1995 seçimlerinde Erbakan’ın Partisi Refah Partisi %21.37 ile 158 milletvekili ile 1. parti oldu.Halk Tansu Çiller dönemindeki hukusuzluğu,baskıyı gördü ve Tansu Çiller ve partisini cezalandırdı.Tansu Çiller Parti Kongresinde Genel Başkan seçilerek Başbakanlık koltuğuna oturmuştu.Çiller hiç bir zaman halk tarafından seçilen bir Başbakan olamadı.Bu seçimde de Erbakan’a mağlup olmuştu.Bunu bir türlü hazmedemiyordu.

8) Asker de toplumun önemli bir kesimi de korkuya kapıldı.Erbakan yumuşak geçiş yaptı.Tansu Çiller’in askeri,medyayı ve bazı işadamlarını kışkırtmasına rağmen Erbakan “Ben birinci partiyim.Hükümeti ben kurarım” Koalisyon görüşmeleri sonucu Refah Partisi-DYP koalisyonu kuruldu.Tansu Çiller Hükümette yer almadı ve Erbskan artık Başbakan.

9) Mehmet Ağar 1995 Seçimlerinde Milletvekili seçildi ve Erbakan Hükümeti’de İçİşleri ve Adalet Bakanlıkları yaptı.Tansu Çiller hükümette yok.Mehmet Ağar’ın işi daha kolaydı.Artık hedefi büyütmek lazımdı.Arkasında Genel Kurmay ve Çevik Bir var.Hükümetin en etkili Bakanı.

10) Erbakan Libya ziyaretindeydi.Kaddafi ile çadırında görüşmesinde Kaddafi’nin aağılayıcı sözleri hükümeti karıştırdı.Ağar sert demeçler vermeye başladı.Asker,medya,bazı köşe yazarları,tv’ler Erbakan’ı hedefe koydu.Erbakan sabırlı ve tecrübeli.Olup bitenleri iyi görüyordu.Kavgasız götürmek istiyordu.

11) Erbakan iyice köşeye sıkıştırılmış “Bu iş seninle olumuyor T.Çiller’e devret” demek istiyorlardı.Beklenmedik bir gelişme oldu. 3 Kasım 1996′da Susurluk’ta bir kaza meydana geldi.

12) Susurluk kazasında bir Milletvekili,Istanbul Em.Müd Yard.Hüseyin Kocadağ ve aranan Abdullah Çatlı çıktı.Ortalık toz duman oldu.Bu kazada çıkan belge,bilgi ve silahlar Mehmet Ağsr’ı işaret ediyordu.

13) Bu kaza hem Tansu Çiller’in hem de Erbakan’ın işine yarıyordu.Hükümette güç haline gelen Mehmet Ağar’ı tasfiye etmenin tam zamanıydı.Mehmet Ağar İstifa ettirildi.Erbakan Susurluk olayını hafife aldı ve üstüne gitmedi.Eleştrilere “Bunlar gulu gulu dansı yapıyor.Fasa fiso şeyler” diyordu.Nasıl olsa Mehmet Ağar’dan kurtulmuş,işler iyi gidecekti.

14) Ama Erbakan’ın üzerindeki baskılar bitmedi.Tam tersi iyice şiddetlendi.Tansu Çiller durumdan istifade etmek istiyordu “Hocam sen istifanı ver Başbakanlığı ben devralayım,Asker ve halk olanlardan çok rahatsız” Bazı Gazete ve tv’ler inanılmaz yayınlar yapıyordu.Mesela Fatih Altaylı tv programlarında “Flaş,son dakika” diye Genel Kurmay’dan gelen bildirileri okuyordu.

15) Süleyman Demirel Devreye girdi.Erbakan istifaya ikna ettirildi.Erbakan Başbakanlığı Tansu Çiller’e devretmek üzere istifa etti.Süleyman Demirel istifayı hemen kabul etti ve Başbakanlığı T.Çiller yerine Mesut Yılmaz’a verdi.Oyun içinde oyun yani..Tabi Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz kavgası bir kez daha alevlendi.

16) Mesut Yılmaz’ın Başbakanlığı fazla sürmedi.Chp’nin verdiği gensoru önergesine Doğru Yol Partisi destek verdi ve Hükümet düştü.Bu defa Ecevit Başkanlığında bir seçim hükümeti kuruldu ve seçime gidildi.

17) 1999 seçimleri sırasında Abdullah Öcalan Kenya’dan ABD tarafından Türkiye’ye teslim edildi.”Abdullah Öcalan Türkiye’de” görüntüleri bomba gibi düştü.Abdullah Öcalan’ın yakalanışı Türkiye’ye getirilmesi,Ecevit’in partisi DSP’yi birinci parti yaptı.Beklenmedik bir netice ortaya çıktı.

18) 1999 seçimlerinin neticesinde Hükümeti Ecevit Kurdu.Başbakan Bülent Ecevit.Yardımcıları da Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz.Yeni bir güç kavgası başladı.Cumhurbaşkanı seçimleri yaklaşıyordu.Demirel bir dönem daha seçilmek istiyordu.Mesut Yılmaz karşı çıkıyor ve kendine göre hesap yapıyordu.Ecevit ve Bahçeli Mesut Yılmaz’ın Cumhurbaşkanlığına karşı çıkınca,Demirel gitmiş oldu.Ecevit Cumhurbaşkanı olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’i aday gösterdi ve seçildi.

19) Ecevit’in Başbakanlığı da kısa sürdü.Müthiş bir ekonomik krizle hükümet felç oldu.Alel acele ABD’den (Dünya Bankası) Kemal Derviş çağırıldı.Kemal Derviş fiilen Başbakanlık yapıyordu.Ecevit,Bahçeli ve Mesut Yılmaz milletin önüne çıkamaz oldu.Ecevit hastalandı.Bir türlü iyileşemiyor ve hergün daha da kötüye gidiyordu.Mesut Yılmaz bunu fırsat bilip Başbakanlığı tekrar geri almak istiyordu.Bu hesapları fark eden Devlet Bahçeli erken seçim kararı aldı ve seçime gidildi.3 Kasım 2002 Milletvekili Genel seçimlerinde DSP-MHP-ANAP barajın altında kaldı ve TBMM’ye giremediler.

20) En hazır ve yeni Parti Ak Parti’ydi.3 Kasım 2002 seçimlerinde oyların %34.63′nü alarak tek başına iktidar oldu.Ama Parti’nin lideri,Genel Başkanı Tayyip Erdoğan aldığı hapis cezasından dolayı Milletvekili olamamıştı.Hükümeti Abdullah Gül kurdu.Başbakan Abdullah Gül.

21) Çarpık bir durum ortaya çıkmıştı.Seçimi kazanan partinin Genel Başkanı Meclisin dışında kalmıştı.ABD devreye girdi.Baykal ve Erdoğan uzlaştı.Erdoğan’a yasal değişiklikle Milletvekili ve Başbakan olma yolu açılmış oldu (Bunu daha önce detaylı yazmıştım)

22) Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer ve Başbakan Tayyip Erdoğan mesafeli gidiyordu.Askerde de bir sessizlik vardı.AKP işine bakıyor ve sakin götürüyordu.AKP “Acaba bunların gizli bir ajandası var mı?” Diyenleri rahatlatmış, her söylemlerine ve attıkları adımlara dikkat ediyordu.Kemal Derviş’ten miras kalan ekonomi programını aynen devam ettirdiler.

23) 2006′da Yaşar Büyükanıt’ın Genel Kurmay Başkanı olması ile durum yeniden hareketlendi.Ak Parti’nin önünde Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı.Yani yine Cumhurbaşkanlığı seçimi problemli olacaktı.

24)Ak Parti kendi içinde uzun tartışmalar sonucunda,Cumhurbaşkanı Adayı Olarak Sn.Abdullah Gül’ü gösterdi.Bu defa Eski Yargıtay Başkanı Sabih Kanadoğlu Cumhurbaşkanı seçimi için 367 sayısının gerekli olduğunu söyledi.Anyasa Mahkemesi de bu yönde karar verdi.TBMM kilitlendi.27 Nisan 2007′de Yaşar Büyükanıt bildiri yayınladı (E-Muhtıra) TBMM kilitlendi

25) Bu arada,Erkan Mumcu Ak Parti’den bir grup arkadaşı ile ayrılmış ve Anavatan Partisine Genel Başkan olmuş.Mehmet Ağar da Tsnsu Çiller’in istifası ile Doğru Yol Partisi’ne Genel Başkan olmuş.Yani Mehmet Ağar bir kez daha sahnede.Ne enteresan değil mi?

26)) Ak Pati’de değildim.Ama TBMM’nin düşürüldüğü durumu görüyordum.Ağar ve Mumcu ile görüştüm. “Bu bir darbedir Meclisi açık tutun.Meclise girin ve Cumhurbaşkanı’nı seçtirin.Aksi halde tarih sizi afetmez”

27) Mehmet Ağar İle Celal Bayar Köşkünde görüştüm. Erkan Mumcu ise “bizde sorun yok bundan sonra Cumhurbaşkanı’ın halk tarafından seçilmesi düzenlemesi sözünü versinler Meclise girip oy vereceğiz” Her ne hikmetse o gece gizli görüşmeler oldu ve her iki parti de Meclise girmedi.Genel Kurmay Başkanı o gece 27 Nisan E-Muhtırası yayınladı.Genel Kurmay açıkça müdahale etmiti.Yani,TBMM’ye,Hükümete aleni darbe yapılmıştı.

28)Darbelere hep karşı oldum.Öğrenciliğimden beri darbelerden çok çektik.Başbakan Erdoğan’ı gece evinden aradım.Bu Meclise yapılan bir darbedir.Seçime gidin.sizi destekleriz.Teşekkür etti “Yarın açıklarım” dedi.

29) Ne dün ne de bugün hiç bir şekilde askerin siyasete karışmasını istemem.Karşı olurum.Bu darbeler Türkiye’yi hep geriye götürdü.Asker de bu darbelerden çok zarar gördü.TSK da çok yıprandı.Yaşar Büyükanıt 27 Nisan 2007 muhtırasında derhal emekli edilmeli ve yargılanmalıydı.Belki de bugün olanların hiç biri bu boyuta varmazdı.

30) AK Parti 2007 Temmuz’unda seçime gitt.% 47 ile ve 340 milletvekili ile tekrar ve daha güçlü Meclise geldi.Ben de Elazığ’dan Milletvekili seçildim.Her şey iyi başladı.Ak Parti Cumhurbaşkanı seçtirmek için partilerle diyalog kurdu.

31) Ak Parti oyunu arttırakak 340 zmilletvekili çıkardı ama 367 yeterli sayı yoktu.MHP’nin açık desteği ile Sn.Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi.Tahlike geçmişti.Öyle sandık….

32) Bu defa 2008 Mart ayında Ak Parti hakkında kapatma davası açıldı.Asıl oyun yeni başlıyordu.2 yıl bu kapatma davası ile uğraşıldı.Ak Parti’nin reform yapacak moral ve motivasyonu kalmadı.Partinin kapatılmaması ile uğraşılıyordu.Ekonomi,iş dünyası,AB ile görüşmeler her şey askıda duruyordu.Kapatılacağı yönünde kesin bilgiler geliyordu.Bu bir kaos demekti.

33) O zaman Ak Parti’ye bir yerden bilgi geliyordu,Anayasa Raportörü Osman Can.Ak Parti’deki adı “Bizim Osman” dı.Şimdi Ak Parti MKYK’da görev yapıyor.Böyle bir görevden sonra Ak Parti’de siyasete girmesini etik bulmuyorum.Olabilir mi? Olabilir.Kendi bileceği bir şey.

34)Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın görev süresi dolmuş ve Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’un Genel Kurmay Başkanlığı Kararnamesi Bakanlar Kurulunda bekliyordu.

35) Başbakan Erdoğan ve Yaşar Büyükanıt Dolmabahçe Sarsyında çok uzun bir görüşme yaptılar.Çıkışta her ikisi de”Konuştuklarmız bizimle mezara gider”Bu söz çok tartışıldı ve hala tartışılıyor.

36) Başbakan ile Genel Kurmay Başkanı gizli görüşemez mi? Görüşür tabi.Görüşülenler gizli kalamaz mı? Kalır tabi.”Mezara kadar” açıklamasına neden ihtiyaç duyuldu? “Genel Kurmay Başkanı ile ülke güvenliği ile ilgili her zaman yaptığımız görüşmelerden birini yaptık”Denir ve bu tartışma bugüne kadar yapılmamış olurdu.

37) Başbakan Erdoğan ve Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyüsnıt ile yaptığı “Mezara kadar” görüşmesinden sonra Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ ile Başbakan Başbakanlık konutunda bir araya geldi.

38) Anayasa Mahkemesinden gelen haberler iyi değildi. 6/5 partinin kapatılması yönündeydi.Anayasa Mahkemesi’ndeki Asker üyenin oyu kaderi değiştirecekti.Askeri üye de kapatılmaması yönünde oy kullandı ve Ak Parti Kapatılmaktan kurtuldu.

39) İki gün sonra da İlker Başbuğ’un Genel Kurmay Başkanlığı Bakanlar kurulunda kabul edildi ve İlker Başbuğ Genel Kurmay Başkanı oldu.O gün de bunun bir pazarlıkla olduğu söylendi ve bu söylenti hala devam ediyor.

40)E.Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ bugün (5 Ağustos 213) Müebbet hapis cezası aldı.Hem de, Terör örgütü kurmak ve yönetmekten.Başbakan Tayyip Erdoğan tv’lerde “E.Genel Kurmay Başkanı’nı Terör örgütü Kurmak ve yönetmekten tutuklu yargılayanları tarih af etmeyecek” demişti.Şimdi yetgıtay sürecini bekleyin diyor.

41) Başbakan Erdoğan İlker Başbuğ için bunarı söylerken bir şey yapabilir miydi? Evet yapabilirdi.’Genel Kurmay Başkanarı ve Kuvvet Komutanları her hangi bir suçtan ancak Anayasa Mahkemesi Yüce Divanda yargılsnır’Anayasa değişikliği 23.Dönem TBMM’de yapılmış ve bu değişikliğe uygun yasa çıkarılacaktı.Çıkarılmadı.Söz konusu Mit Müsteşarının yargılanması olunca ‘Mit mensuplarının yargılanması Başbakan’ın izni’ne bağlayan yasa bir geceden çıkarıldı.Başbakan daha sonra Tv’lerde; “Mit Müsteşarının yargılanma talebinde hedef bendim.Beni yargılamak istiyorlardı” Dedi.

42) Ergenekon ve bağlantılı davalardan yargılananların hepsi suçlu muydu?Tabi ki hayır.Hepsi suçsuz muydu? Tabi ki hayır.Bir çoğumuzun “Evet bu kişinin olaylarda adı çok geçti.Her taşın altından o çıkıyordu diyeceğimiz kişiler var.Mesela;Veli Küçük,İbrahim Şahin vs.Önemli olan suçlu veya suçsuz olmalarından çok Adil ve tarafsız yargılanmalarıydı.Millettin vicdanı ile örtüşmeyen işte bu durum.Ben Şahsen E.Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ‘Terör örgütü kurmak ve yönetmekten yarılanıp müebbet hapis cezasına çarptırılması’na üzüldüm.Bir Genel Kurmay Başkanı’nı darbe yapmakla suçlamak ile ‘terör örgütü kurmak ve yönetmek’ çok farklı suçlar.Bunu yaptığınızda,TSK’yı kurumsal olarak yargılamış olursunuz.Bu o Genel Kurmay Başkanı’nın atayan Başbakan ve Bakanlar Kurulu da sorumlu olur.Böyle bir suça yardım ve yataklık yapmış duruma düşersiniz.Yargıtay’ın bunu daha dikkatli ele alacağını tahmin ediyorum.Ceza alanların her biri için ayrı ayrı yazmanın imkan ve anlamı yok.Ana hatları ile bir değerlendirmede bulundum.

43) Şimdi kimler nerelerdeler? E.Cumhurbaşksnı Ahmet Necdet Sezer yatay profilli bir Cumhurbaşkanlığı yaptı ve emekli oldu.Sayın A dullah Gül Cumhurbaşkanı,Tayyip Erdoğan Başbakan.Yaşar Büyükanıt’a “Devlet üstün Hizmet ödülü” ve lüks araç, korumalar verildi.Doğan Güreş bir dönem Doğru Yol Partisi’nden Milletvekili oldu.Askeri kışlalardan adı silindi,emekli hayatını yaşıyor.Hilmi Özkök Pasif bir Genel Kurmay Başkanlığı yaptı, bugün yaşananların hepsini zamanında gördü ve müdahalede bulunmadı sonradan konuştu,şahitlik yaptı ve İzmir’de emekli hayatını yaşıyor.Tansu Çiller Boğazdaki yalısında hayatına devam ediyor.Kendisine sorulduğunda; “Ben çok yeniydim, çete mete,mafyayı nerden bilecektim” diyor.Erbakan Hoca hakkın rahmetine kavuştu.Süleyman Demirel epey yaşlandı,arada bir bir iki şey söyler.Mehmet Ağar Susurluk davasından uzun süre yargılandı.Ergenekon savcılarının taleplerine rağmen dosyası Ergenekon davası ile birleştirilmedi.Tatil gibi kısa bir cezaevi hayatından sonra Bodrum’a yerleşti.Oğlu ile birlikte başta Muğla ve yöresinin araç bakım istasyonu olmak üzere değişik kollarda ticaretle uğraşıyor.Mehmet Ağar ile Başbakan’ın arası iyi ve zaman zaman görüşüyorlar.28 Şubat’ın kudretli Generali Çevik Bir Sincan Cezaevinde hapiste ve yargılaması sürüyor.E.Genel Kurmsy Başkanı İsmail Hakkı Karadayı 28 Şubat davasından tutuksuz yargılanıyor.E.Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ emekli olduktan sonra Ergenekon davasından tutuklandı, yargılama sonucunda müebbet hapis cezası aldı yargıtay süreci beklenmekte.Mesut Yılmaz yüce Divanda yargılandı suçsuz bulundu ve siyaseti bıraktı.Devlet Bahçeli hala partisinin başında.Bülent Ecevit de hakkın rahmetine kavuştu.Abdullah Öcalan müebbet hapis cezasına çarptırıldı İmralı’da yatıyor.Dönemin Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can Ak Parti MKYK’da görev yapıyor, önümüzdeki dönem milletvekili ve Adalet Bakanı olabilir.

44) Başbakan Erdoğan son 2-3 yıldan beri ciddi bir politik kırılma yaşıyor.Kimi olanları sağlık sorunlarına bağlıyor.Kimi 1994 Istanbul Belediye Başkanlığı, arkasında 11 yıl Başbakanlık sürecinde geçen 19-20 yıllık zaman içinde seçmen profili ve insanların talep çıtası değişti ve yükseldi.”90 Kuşağı” denilen gençlik Tayyip Erdoğan’ı tanımıyor.Bu gençlik bilişim çağı gençliği.Farklı düşünüyor Hak ve Özgürlük taleplari “Hizmet Politikası”nın önüne geçti ve Başbakan Erdoğan bunu göremedi ve anlayamadı.
Yeni nesil gençlik kendinden önceki kuşakları da harekete geçirerek ilk taleplerini ‘Gezi Parkı Direnişi’ ile ortaya koydu.Başbakan “Ne oluyor?” Diye düşünüp bir analiz yapma yerine onlarla “Meydan savaşı”na girdi.Halbuki Başbakan’ın bu tutumu umurlarında değil.Başbakan’ın bu sertlik yanlısı politikalarına ‘Sinir bozucu’ espriler ve eylem çeşitliliği göstermeye başladılar ve sürüyor.”Her yer Taksim,her yer Gezi Parkı” bir dünya sloganı oldu.

45) Başbakan’ın etrafında 2-3 Bakan ve Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek
(Tekrar Ankara Belediye Başkan adayı olabilmek için Melih Gökçek için Başbakan Tayyip Erdoğan’ın düştüğü durum iyi bür fırsat oldu) Dışında Bakanlar genelde sakin duruyor ve öne çıkmak istemiyor.Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül olayların ilk günlerinde “Her şey seçim sandığından ibaret değil.İnsanlar arada da hak ve özgürlük taleplerini demokratik yollarla ifade edebilmeli”Demekle tavrını ortaya koydu.

46) Benim kanaatime göre;Başbakan Tayyip Erdoğan Bir 4 Yıl (Milletvekili seçimlerine daha 2 yıl var.Yani 6 yıl) daha Başbakanlık yapma moral,motivasyon ve (söylenenler ne derece doğru bilmiyorum)sağlık yönünden den bu bu mümkün gözükmüyor.Bu kadar uzun süreli Başbakanlık (Hele Türkiye’de) bu mümkün değil.Bu durum Batı Demokrasilerinde de böyle.10 yıllık iktidardan sonra çok hızlı düşüş başlar.Bunun çok örnekleri var.Mesela Amerika Başkanlık süresi en çok iki dönem 4+4 yani 8 yıl ile sınırlı.Bunun bir mantığı var.Başbakan “Bana darbe yapılacak korkuları” yerine bu gerçekleri görmeli.Partisinin içinde bir değişim ve dönüşüme gitmeli.Başbakanlık,Parti Genel Başkanlığı,Cumhurbaşkanlığı,Siyasi partiler ve seçim yasası iyi değerlendirilmeli.%10 seçim barajı tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi %3′e indirilmeli.Siyasetin önünü açarak siyasetteki konumunu farklı boyutta yapılandırabilir.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Türk siyasetinde çok önemli bir figür.Abdullah Gül yok farzedilerek siyasetin yapılandırılamsyacağını iyi düşünmek lazım.Başbakan Tayyip Erdoğan için başka bir yol gözükmüyor.Bu sinirlilik haliyle aşırı polis gücünü kullanmaya devam ederse iş çok farklı yerlere gider.Kendisi de, Türkiye’de kaybeder.Umarım akli selim galip gelir.

kaynak :fevzi ısbasaran